Mangalevi

MEKANA VE YEMEKLERİNE DİYECEĞİM YOK... AMA ŞEF GARSON ORAYA YAKIŞMAMIŞ... Merhabalar, daha dün (20 Ağustos 2012 Pazartesi, Ramazan Bayramının 2.günü) Macunköy’deki şubedeydim. Daha diğer şubelerinin açılmadığı zamanlardan müşterileriyimdir. Çok misafirimi götürdüm. Çok kişiye tavsiye ettim. Bu bayramda da şehir dışından gelen misafirlerimle yemek yemek için Mangalevi'ni tercih ettik. <strong>Ben ÇANKAYA'da ikamet etmekteyim. Yani açılan 2 şube de bana çok daha yakın olmasına rağmen. Misafirlerim ile beraber MACUNKÖY şubesine gitmeyi tercih ettik. Ancak inanın bu MACUNKÖY şubesine son gidişim oldu.</strong> Bayramın da etkisi ile oldukça kalabalıktı. Girişte ismimizi büyükçe bir beyaz tahtaya yazdılar ve beklememizi, boşalan masaya alacaklarını ifade ettiler. Bu kural çok hoşumuza gitti. Derken adımızı tahtaya yazan ve sonradan kendisinin şef garson olduğunu öğrendiğim kişi ortadan kayboldu. Bizden sonra gelen 2 grup boş masalara oturdular. Bu durum karşısında en yakın garsona durumu ifade ettim. Kendisinin bilgisi olmadığını söyleyerek yanımızdan ayrıldı. Misafirim içeriye girerek şef garsonu buldu. Beraberce geldiler. İnsanların saygısızlığından, kendisinin de çok işi olduğundan bahsetti. Bunun üzerine de ben de söylediklerini ve kurallarına uyarak sıramızı beklemekle hata ettiğimizi, bizden sonra gelenlerin oturmalarına rağmen kendisinin ilgisizliğinden dolayı bizim hala beklemte olduğumuzu, görevi başından ayrıldığını, eğer yetişemiyor ise yerine birisini görevlendirmesini veya bize beklememiz gerektiğini söylememesini sitemkar bir şekilde ifade ettim. Bana misafirimi işaret ederek kendisine izahat yaptığını, "kendisine bağırmadığım halde" burada bağıramayacağımı söylediğinde de gerçekten sesimi yükselttim. Çünkü saygısızlığı, vurdum duymazlığı ve müşteriye karşı kibiri beni çileden çıkartmıştı. Oturduktan sonra masamıza gelerek terbiyesiz konuşmasına devam etti. Masanın hazır olduğunu, istersek oturabileceğimizi, çok kalabalık olduğunu, amiyane tabirle BURNUNDAN KIL ALDIRMAYACAK şekilde belirtti. Ancak bir noktayı atlıyordu. Hazırlanan masanın varlığından ve bize ayrıldığından sadece kendisinin haberi vardı. Lütfedip bize bunu belirtmediğinden dolayı benim bunu bilmem mmkün değildi. Madem bir kural var, kendisi de bu kuralı işletip, takip etmekle sorumlu o zaman işini düzgün yapacak. Eğer işi çıktıysa bize de kendisinin ayrılmak zorunda olduğunu, bizim de boş bir masaya oturabileceğimizi belirtecek. Kaldı ki <strong>benimle beraber, 75 YAŞINDA ANNEM ve 3 KÜÇÜK ÇOCUK</strong> ile bu şekilde bekletilmek ve üzerine bir de saygısızca konuşmalarla muhatap olmak bayram günü beni gerçekten rahatsız etti. Masamıza oturup siparişimizi verdikten sonra, gelen yemekler, servis ve lezzete diyeceğim yok. Her zamanki gibi keyif vericiydi. Yalnız eskiden bir de JABON BİBERİ dedikleri bir çeşit turşu olurdu ki son zamanlarda göremez olduk. İşletmenin takdiridir, saygı duyarım. Hesabı istedik, ödedik. Fiyat da hoşuma gitti açıkçası. Eşim masadan çantasını alırken, yan masada şef garson sipariş alıyordu. Müşteri mönü alabilir miyim? diye sordu. Şef, mönünün o anda elinde olmadığını, söyleyerek mönüyü sözlü olarak açıklamaya başladı. Eşim dayanamadı. Masadaki müşteriye “Buyrun, size mönüyü ben vereyim.” diyerek uzattı. Ben de ekledim “Şefimizden isterseniz mönünün gelmesi zor." Böyle güzel ve lezzetli yemeklerle donatılmış bir mekanda buraya yakışır bir ŞEF GARSON görmek isterdim doğrusu. 5 Yıldır hemen her ay gittiğim bu mekana bundan sonraki dönemde başarılar diliyorum. Herkese iyi günler...